27 Haziran 2012 Çarşamba

Patlıcan ve Tavuk Aynı Tencerede Pişer Mi?

Oğluma yeni lezzetler aradığım bir vakit, evde olan sebzelerle ne pişirebilirim diye Google Amca'nın kapısını çaldım. Patlıcanlı Tavuk Yemekleri diye yazdım.
Patlıcanlı olan yemeklere bayılıyor. Çok zor şartlarda yemek yiyor (!) ama patlıcan olunca hayır demiyor sadece. Oturup masada yemek yediği nadir görülür. Peşinde koşturan bir çocuk, ben elimde kaşık-tabakla hadi oglum bir kaşık daha modunda geziyorum ortalıkta. Bir gün gelecek, benim oğlumda oturup masada bizlerle yemek yiyecek. Arada oturup yediği oluyor, hakkını yemeyeyim şimdi.
Patlıcan ve Tavuk Aynı Tencere Pişer mi?
İçinde domates olsun, patlıcan olsun, tavuk olsun, besleyici olsun, sulu bir yemek olsun... şeklinde sayarken bir site önerdi google amca. Bocuruk.

Eve gidip denedim hemen. Evde olan malzemelere göre uyarladim, asıl tarife sadık kalmadım.
Malzemeler: 2 patlıcan, 2 domates, 1 küçük soğan, 2 biber, 1 tavuk göğsü, pul biber
kekik, tuz ve salça.
Pul ve kekik ekledikten sonra.
Salça ve suyu karıştırıp tenzereye ekledim. Suyu kaynadıktan sonra orta ateşte pişirdim.
Yemeğimiz pişiyooor : ))
Pişerken Kuzey uyuyordu, elime örgümü aldım, lif örüyorum bu ara. Mutfaktan nasıl güzel koku geliyor. Mutlaka deneyin, sırf o koku için yapılır yani bu yemek.
Bir kaç gün geçsin yine yaparım, tadı damağımızda kaldı. 


Kuzeyime afiyet olsun. : )))

22 Haziran 2012 Cuma

Çarpı işi Seccade

Henüz kumaşı geçirilmemiş çarpı işi seccade.

Resimdeki Kuzeyin elini bulunuz : )
Arkadaşımın çeyizlik işleri. Foroğraf makinam bozulmadan çekmiştim. Allah hayır dualarımızı kabul etsin inşallah. Keyifli bir hafta sonu diliyorum.

Diyet ve Spora Dair

Eskilerden fotoğraf, Kuzey makinamı kırınca eski fotolara kaldık.
Kendimi daha iyi hissetmek adına, bir önceki yazımda bahsettiğim -8 kilo için geçen hafta resimdeki sahada yürüyüşlere başladım. Yürüyüşlerimin süresi Kuzey ve babasına bağladı. Onlar top oynarken yürüme imkanım oluyor sadece. Çarşamba iş çıkışı paşanın keyfi yerindeydi, sahanın etrafında 10 tur attım, biraz yürüyerek biraz da koşarak tamamladım 10 turu. : )) Geçen haftalarda, ya Kuzey ya da babası gitmek isterlerdi, Kuzey benimle yürümek için mızmızlanırdı, 3 ya da 4 turla sonlanırdı yürüyüşüm.
Belirli bir diyete uymuyorum, ama çok sevdiğim çikolata-abur cubur tarzı yiyecekleri tüketmeyi şimdilik bıraktım.
Yemeklerde daha az yiyorum, normalde çok yavaş yemek yiyen biriyim, ilk önce otururum, en son kalkarım masadan. : ))
En büyük problem ise su içmiyorum. Günde yarım litre içebilirsem ne ala. O miktarı arttırmalıyım ilk fırsatta.
Kahve çok içiyorum. 7-8 fincandı günlük ortalama. O sayı da 1-2 lerde şimdi.
Ne kadar sürede istediğim kiloya ulaşırım bilmiyorum, 36 beden kıyafetlerimi raftan almak lazım artık, gelişmeleri yazarım.

19 Haziran 2012 Salı

22.ay

Kuzey 22 aylık ve ilk kez, tam 22. ayını bitirdiği dün akşam, çişini tuvalate yaptı. : )) Harika bir haber öyle değil mi? Aylar öncesi başladı söylemeye ama doktoru henüz erken dediği için başlamamıştık deneme yapmaya. Evde tadilat olma ihtimaline karşın da ertelemiştim biraz. Çok mutlu oldum, aynı sevinci babasından da bekledim ama "sen ne diyosun" şeklinde ilgisiz bir bakış atarak tepkisini gösterdi. Biz anneler fazla mı abartıyoruz diyen varsa, hiç kabul etmiyorum, abartmıyoruz, onlarla anı doyasıya yaşıyoruz. : ))

Ormanı çok seviyor Kuzey, piknik alanı var evimize yakın, bu noktadan sonra geri dönüyoruz, inat edip dönmüyorum dediği anlardan bir kare..
Yerden taş topluyor, dal alıp onunla geziyor ortalıkta. Hemen hemen her akşam gidiyoruz, ardından spor sahası var, orda yürüyüş yapıyorum, bakalım ne derece faydası olacak bana. (-8 i görmem lazım.)

Erkek çocuğu anneye düşkün olurmuş! Kocaman bir yalan. Tamam, beni çok seviyor, canım annem diyor, sarılcam diyor, öpüyor-kokluyor ama babasının yaptıklarını yapıyor. Neymiş balık tutacakmış, bahçemizdeki otları kendince deniz yapmış, orda çok istavrit varmış, oltasıyla onları tutacakmış. Ahh bi de tatlı istavrit diyor ki.. Yok yaa, ben babasına bu kadar aşık olmamıştım. Evlat aşkı başka birşeymiş. Allah dileyen, isteyen herkese nasip etsin inşallah. Annesi gibi örgü örmeyecek elbette ama ne bileyim babası olmadığında "Benim Alişim yeeerrde?" diye soruyorsa, babasıyla ırmak kenarına ya da top oynamaya gittiklerinde "Benim Nurcan annem nerde" diye sorabilir dimi ama. Evet, bana Nurcan demeyi bıraktı. Şu anda Nurcan anne diyor. : ))

Boyu uzadı bu ay, uzun kollu kıyafetlerinin kollarını çekiştirip duruyor, t-shirtlere hızlı geçiş yaptık, alıştı biraz. Evde kanatlı karıncalar vardı, onlar mı ısırdı, yoksa ormanlarda gezerken başka bir şey mi ısırdı bilmiyorum, iki kulağının arkası, sağ bacağı ve alnında iki yer kızardı, şişti. Cildiye polikliniğine getirdim, "Nazlı teyze, karınca ısırdı ayağımı" diyerek kendisi anlattı derdini. : ))
Son bombası ise fotoğraf makinamı kırdı, çalışmıyor artık, servise göndermem lazım, kimbilir ne zaman gelir, dünyanın da parasını isterler şimdi. Yenisini şu an almam mümkün değil. Dün o kadar moralim bozuktu ki, bugün daha iyiyim ama alışmışım her an resmini çekmeye.
Doğum günü için planlar yapmaya başladım şimdiden. Arefe gününe denk geldiği için bayramdan sonra yapmayı planlıyorum, ilk hafta sonu. Sürekli gittiğimiz piknik alanında olsun instiyorum. Çocuklar pinyata ile eğlensin istiyorum. İlk doğum gününde gelemeyenler de gelsin istiyorum. Kalabalık, güzel bir gün olsun Kuzey için.

14 Haziran 2012 Perşembe

3 Bebek, 3 Aile, 3 Gerçek Hikaye...

Sarıbatı, Kara ve Cide aileleri hayata bebekleriyle yeniden başladılar. Bu yeni hayatın tüm zorluklarını, heyecanlarını, bitmeyen sevgilerini ve her gün artan mutluluklarını şimdi bizimle paylaşıyorlar. Gelin, 24 Nisan’da yayınına başlanan “Türkiye’nin İlk Web Aile Dizisi”nde her biri yeni bir macerayla geçen günlerini beraber izleyelim. Bebeklerimizi beraber büyütüp, onlarla beraber büyüyelim.



www.facebook.com/PrimaDunyasi
http://www.youtube.com/primadunyasi

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Kuzeyin Tığ işi Şerit Battaniyesi

Daha önce yeni başladığım günlerde paylaşmıştım bu battaniyeyi. Renklerine, boyutuna karar vermiştim ama sonucu en az sizler kadar merak ediyordum ben de. Havalar soğuk, donuyoruz, evden çıkamıyoruz dediğimiz günler bir an da geride kaldı ve bu sefer de sıcak, daha da sıcak olacak günlere kavuştuk. Deniz burnumuzun dibinde ama henüz sezonu açamayanlardanız biz.

Battaniyeye dönecek olursak, şeritleri tamamlanmak üzere ama bir taraftan da birleştirmesine başladım. Kenar kısımlarına karar vermedim ama bu haliyle bile çok güzel, değil mi?
Şişle örgü son günlerde pek yapamıyorum, tığ işi elimi terletmiyor, akşamları iki-üç sıra yapsam bile yetiyor bana, örgü kesinlikle tüm yorgunluğumu alıyor.

İşten gelince tüm enerjisini benim için biriktiren oğlumla deli gibi koşturuyoruz, parka gidip kepçe-kürek kum oynuyoruz. Akşam olsa da uyusun, azıcık dinleneyim diyorum, uyuyunca onu çok özlüyorum.
Alnındaki kızarıklıktan iki kulağının arkasında ve sağ bacağında da var. Hafta sonu uyandığında şiş ve kızarıktı, ne ısırdı bilmiyorum. İki akşam üst üste oldu. Pazartesi Cildiye'ye getirdim, allerjik şurup ve krem verdi. Az kaldı ama ayağındakiler geçmedi henüz.
Doktora kendi anlattı derdini, "Nazlı teyze, karınca ısırdı ayağımı" diyor. Yolda gördüğü herkese aynı cümleyi kurdu.

13 Haziran 2012 Çarşamba

Haroşa Paspas Modeli

Evde kalan ipleri değerlendirme projelerine devam ediyoruz.
Kalınlıkları aynı olmayan iplerinizi de birarada kullanabilirsiniz. Bu paspastaki gibi sarı ve mavi ipi birarada örerek mor ipin kalınlığında bir ip elde edildi.
7 numara şişle haroşa örerek mor kısımlar örüldü, onlar bitince kenarları. En son birleştirmesi dikerek yapılıyor.
Dş kenarları ise tığla oya şeklinde.
Kararlıyım, yarım örgülerim hariç yeni ip almayacağım evdeki stok bitmedikçe.
Alırsam hatılatın bana olur mu ?

Hediye: BebekEvde.com'dan Dekoratif Harfler


BebekveBen.com’un 1 şanslı okuyucusu BebekEvde.com’dan ismini yazacağı harfler kazanacak.
Yapmanız gerekenler için burada.
Son katılım tarihi :20 Haziran

12 Haziran 2012 Salı

Çift Kişilik Örgü Battaniye

Örgü örmeyi seven herkesin evinde bir yün yığını vardır, koltuk altlarında, hurçlara tıkılmış, gardrobun en uç köşesine kocalardan saklanan yün stokları.

Dün akşam iş yerinden arkadaşıma gittik Kuzey'le iş çıkışı. Örgü muhabbeti yapılması kaçınılmaz elbette. Evde olan yünlerini, yetmediğinde de biraz satın alarak, biraz da komşulardan toplayarak bu hale getirmiş. Tabii ondan beklediğim bir sonuç değildi, şaşırdım, okursan kızma bana. : )) 

Kare motifler örmüş, haroşa modelinde. Siyah iple çapraz dikerek birleştirmiş. Daha sonra saten bir kumaşa getirmiş terzi tanıdığı. 
Hadi evde kalan iplerinizi çıkartın şimdi. Artan yünleri en güzel değerlendirme yöntemi.

8 Haziran 2012 Cuma

İsme Özel Kapı Süsü - İlayda

İlayda, Kuzey'in bakıcısının kardeşi. Geçenlerde doğum günü vardı, son dakika partiye davetli olduğumuzu öğrenince, çarşıya çıkıp hediye alma imkanım olmadı. Örgü örüyorum sürekli ama 5 yaş için elimde kız örgüsü kalmamış.
Dedim ya az vaktim var, hızlı düşünüp çabuk bir şeyler üretmek lazım.
Polikliniğe gelen çiçeklerin dış süslemesinde bu yeşil tül vardı. Onu şeritler halinde kestim, minik beyaz kurdelalarla çelenge bağladım. Aralarda ki de beyaz tül. O da şeritler halinde kurdela ile bağlı.

Sıra isim yazmaya geldi. Nasıl yapsam, kesip yapıştırsam evde silikon tabancası ya da kuvvetli bri yapıştırıcı yoktu. Aklıma tığla örmek geldi. Aklıma estiği gibi harfleri şekillendirdim, dış kısımlarını da krem iple sık iğne yaparak birbirine birleştirdim.
Süsleme için fazla vakit olmadığı için bu haliyle hediye götürdüm.

Tüm işlemler yapılırken, kendi makasıyla tülden şeritler kesmeye çalışan oğluma, uslu durduğu için teşekkür ederim. : ))

7 Haziran 2012 Perşembe

Kitap: Aşkın Gözyaşları

Fadiş ablanın bana gönderdiği kitapların üçüncüsü elimde.
Sinan YAĞMUR'a ait, Aşkın Gözyaşları.
İlki Küçük Mucizeler Dükkanı, harikaydı, hiç bitmesindi. Devamı niteliğinde kitapları ilk fırsatta alacağım.
Sadece Seninim, güzeldi, onu da keyifle okudum.

Aşkın Gözyaşları, ne bileyim iki gündür elimde ama daha açıp okumadım, okusam mı okumasam mı diye gidip geliyorum, belki birazdan bu olumsuz tavrı kenara bırakıp başlarım.

Okuyan var mı? Tavsiye edecek, beğenen?

5 Haziran 2012 Salı

Tığ işi Kitap Ayracı (Anlatımlı)

İp: Nako Bonbon Lif İpleri
15 zincir çekip üstüne 11 trabzan yaptım. Bu 11 trabzanı 13 sıra tekrarladım.
Üstüne tığla çiçek yapıp diktim. İki ucuna da zincir çekip, uçlarına çiçek yaptım.  
Kitap ayracımız hazır bile. 
Yapmak isteyenlere kolay gelsin.

Hep seni anlatasım var!

Oğlumun ilk vesikalık resmi. : ))
Anne olmak bu olsa gerek, kiminle konuşsam hep oğlumdan bahsetmek, onu anlatmak istiyorum.
Dün babasıyla 5 dakika diye çıktılar evden, 1 saat sonra döndüler, nasıl özlemişim, 20 dakikada bir aradım, ne yapıyor, acıktı mı, su verdin mi? Irmak kenarına gitmişler, ağaçtan olta yapmış babası, balık tutmuş, istavrit. İstavritttçii, nerdesin diye de bağırıp durdu eve gelince. Irmağa taş atmış, çocuklar girmiş yüzmüş, onları anlattı bana.  En güzeli, arabadan inip, ayağıma sarıldı, "canım annem" dedi bana. : )) Mutluluğumun tarifi yok.
Aslında ayrı bir başlık ister bu konu ama artık ne yemek istediğini biliyor. Cumartesi ve pazar evde olduğum için kahvaltıyı beraber hazırlıyoruz. Kahvaltı malzemelerimizi alıp dışarı gidecektik. "Anne köfte yap bana" dedi.  : )) Et-tavuk olsun benim paşaya, severek yiyor. Dondurma kutularına bir-kaç tane yapıp dondurucuya atıyorum, böyle zamanlarda kurtarıcım oluyor.

Milupa'nın meyve pürelerinden alıyorum, dışarı çıkarken çantasına koyuyorum, ara öğün olarak yediriyorum. Evdeyken meyve püresini hazırlıyorum ama her zaman dışarıda hazırlama imkanı olmuyor.
Dün akşam, almış eline, "anne bana bundan yedir" dedi. : ))

Birazdan yanına gideceğim, yeni bir park keşfedip, onunla oyunlar oynamak istiyorum. Kepçesiyle kum taşırız, küreğiyle tırmığıyla ona yardım ederim. : ))

1 Haziran 2012 Cuma

Dünyanın En Sessiz Süpürgesi Rowenta ile Tanışın!

Elektrikli ev aletlerinin güvenilir markası Rowenta yine bir ilke imza atmış. Silence Force Extreme adını verdiği süpürge serisinde güç ve sessizliği bir arada sunmuş. Çıt çıkarmadan çalışırken evimizi dip köşe temizleyen Rowenta ile temizlikte yeni bir döneme adım atıyoruz.


Rowenta Silence Force Extreme dünyanın en sessiz süpürgesi! Düğmesine bastığınızda çalıştığı neredeyse anlamıyorsunuz. Bu sessizliğinin yanında üstün bir temizleme gücüne de sahip.

Torbalı ve torbasız olarak iki ayrı kategoride ve topam 8 farklı renkten oluşan bu süpürgeler gerçekten şahane! Torbasız olanı Çoklu Siklon Teknolojisi sayesinde saatte 300 km hızla tozları süpürgenin içerisine alıyormuş. Aynı zamanda, emiş performansını kaybetmeden evi süpürmek artık çok daha zahmetsiz ve kolay.

Buradan Rowenta Silence Force Extreme’in nasıl çalıştığını izleyebilirsiniz:
Rowenta

Rowenta elektriğin zamlandığı günümüzde bizleri düşünmüş ve enerji tüketimi %50 azaltılmış. Tasarım ve renk olarak da hayran kalacağınız bir Rowenta mutlaka vardır. Ben mesela mor olanına bayıldım!

Ayrıca diğer aksesuarları da kullanım konforunu artırmak için özel olarak tasarlanmış, evde hayatınızı gerçekten de çok kolaylaştırıyor. Koltukların altını temizlerken öyle yerlere yatmanıza veya eğilmenize gerek kalmıyor.

Kısacası, evinize sessiz bir güç arıyorsanız, aşağıdaki linke bakmadan geçmeyin derim.

http://www.rowentasupurge.com

Bir bumads advertorial içeriğidir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...