Sağlıklı beslenme hepimizin öncelikli konusu. Özellikle konu çocuklarımız oldu mu endişelerimizi gidermek ve sorularımıza cevap bulabilmek adına hemen bir bilene danışmak istiyoruz ve yaşadığımız çağ gereği ilk başvurduğumuz yer genellikle “internet” oluyor. Ancak, internetteki bilgi karmaşasından neyin doğru neyin yanlış olduğuna bir türlü karar veremiyor ve işin içinden çıkamıyoruz.
Sağlıklı gıda tüketimi dendiğinde biz annelerin aklına hemen “süt konusu” geliyor. Sütün hem bizler hem de çocuklarımız için beslenmedeki önemi tartışılmaz bir gerçek. Ancak, sağlıklı ve güvenli süt tüketimi konusunda pek çok doğru bilinen yanlışlar ve iddialar bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde süt ürünleri hakkında merak ettiğimiz neredeyse tüm soruları yanıtlayan, Ankara Üniversitesi hocalarının katkıları ile hazırlanmış bir siteye rastladık:
http://suthakkindahersey.com/
Süt ile ilgili aradığınız tüm soruların cevaplarını bulabileceğiniz gibi Sizde uzmanlara soru sorabiliyorsunuz. İşte o siteden seçtiğim, süt ile ilgili bilmeniz gereken 2 önemli soru.
Daha fazla bilgi almak için siteyi ziyaret göz atmanızı mutlaka öneririm.
Soru: Açıktan alınan sütün evde kaynatılması besin değerinde kayıplara sebep olur mu?
Cevap: Evet, sütün evde kaynatılması vitamin değerlerinde ciddi kayıplara yol açar.
Sütün evde kontrolsüz kaynatılması besin değerinde ciddi kayıplara sebep olur. Evde mikrobiyolojik olarak patojen mikroorganizmalardan arındırmak için açık sütü en az 10-15 dakika kaynatmak gerekir.
Evde sıcaklık ve süre kontrolü olmadan yapılan kaynatma işlemi süt proteinlerinin de besin değerinin düşmesine ve çok kaynatmaya dayalı olarak sağlık açısından olumsuz olabilecek (Maillard reaksiyon ürünleri) protein yapıların oluşmasına neden olabilir.
Kaynatma, suda çözünen ve ısıya duyarlı olan vitaminlerde (B kompleksi vitaminler, C vitamini) %50-100 arasında kayıp meydana getirir.
Açık sütler ile ilgili yapılan bir araştırmada (Besler T ve ünal S, 2006), vitamin değerlerinin beklenenden düşük olduğu belirlenmiştir. 10 dakikalık kaynatmanın tiamin, riboflavin, niasin, B12 ve folik asit vitaminlerinde sırasıyla; %60, %25, %12, %21 ve %32 oranında önemli kayıplara neden olduğu, bu kayıpların 15 dakikalık kaynatmada daha da arttığı (sırasıyla %66, %34, %12, %28 ve %50) saptanmıştır.
Oysaki ambalajlanmış sütler saniyeler içinde ısıtılıp tekrar soğutuldukları için besin değerleri yüksek seviyelerde korunur.
Soru: UHT (Uzun Ömürlü) sütte katkı maddesi var mı? Yoksa nasıl 4 ay dayanabiliyor?
Cevap: Hayır. UHT süt, hiçbir katkı maddesi içermeden, soğutma sistemine gerek olmadan, oda sıcaklığında, doğal besin değerini ve tazeliğini aylarca korur.
Süte herhangi bir katkı maddesi katılması yasaktır. Zaten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mevzuata aykırı davrananları kamuoyuna ifşa etmektedir.
UHT sütün uzun süre dayanmasının iki sebebi vardır: öncelikle çiğ süt, işletmeye her türlü kontrolden geçirilerek alınır ve yalnızca mikrobiyolojik kalitesi çok yüksek çiğ sütler UHT işlemine kabul edilir.
Sütün uzun ömürlü hale gelmesinin sebebi, sütün çok kısa bir süre yüksek ısıda tutularak içindeki zararlı mikroorganizmalardan arındırılması ve özel aseptik ambalajlara doldurulmasıdır. Aseptik ambalaj ise hava ve ışık gibi dış etkenlerin süte ulaşmasını engeller, böylece sütün koruyucu madde olmaksızın dört ay süresince oda sıcaklığında tazeliğini koruması sağlanır.
Kısacası, UHT işlemiyle tüm zararlı maddelerden arınan süt, hiçbir katkı maddesine ihtiyaç duymadan, ambalajı açılmadığı taktirde tazeliğini 4 aya kadar korur.
Bir boomads advertorial içeriğidir.