Aylık notlarıma ara vermişim farkında olmadan, bugün yazarım birazdan yazarım derken zaman ne hızlı akmış öyle. Kuzey bugün 29 Aylık oldu. Artık yemeklerini kendi yemek istiyor, döke saça devam. Sonra anne ben yoruldum sen yedir diyor. : )) Masada tabağı kaşık-çatal-bıçağı hazır. İlk kendi tabaklarını koyar her masa hazırladığımda. Masadaki yeri sabittir, babasının yanı onun yeridir. Halen iştahı olmayan bir çocuk. İki lokma yer, ona göre doymuştur. Anne koştursun ondan sonra.
Hasta olduğunda kusma-ishal dolayısıyla verdiği 2 kilo hala geri gelmedi. 12 kilo gün itibariyle.
Her ne kadar istemesem de bahçemizde yine bir köpeğimiz var, Ares. Onunla oynamaya bayılıyor. Sürekli camda güneş çıkmış mı kontrol ediyor. Evimizin yakınına park yapıldı. Diğerlerine oranla daha güzel. Ben de seviyorum, o oynarken kahvemi içebileceğim, etrafı çevrili araçların çok geçmediği güvenli bir yer.
Kepçe oynamaya bayılıyor, çarşıdaki kepçelerin yerlerini ezbere biliyor, rota ister istemez o güzergahtan geçiyor. Evimizin yanına üst geçit yapıldı. Son günlerde favorisi o oldu. Kepçe-vinç gelip çalıştığı için sabah köye giderken kaldırması bir nebze kolaylaştı. Hadi oğlum, gelmişler mi bakalım dediğimde istemeye istemeye o güzel uykusundan kalkıyor. Temmuz 2012 den bu yana hafta içi her sabah 7,30 da kalkıyor Kuzey. Annem köyde bakıyor, her gün gidip geliyor. Çok kez işi bırakıp bırakmama arasında gidip geliyorum. Bazen yazdıklarıma da yansıyor bu durum. Kreşe başladığında durum yine pek değişmeyecek, yine aynı saatte kalkacak belki, sadece yollarda gidip gelmemiş olacak.
İşyerlerine ait kreşler olmaması kadınların çalışmasının gerçekten önüne geçiyor. 500 den fazla sayısı olan bir kurumda çalışıyorum ama malesef kreş imkanı yok.
Son günlerde birlikte yaptıklarımızı anlatırken dün aşkam diye başlayan cümelelerine bayılıyorum.
Güzel, soğuk olmayan bir hafta olsun, bu sene ev de ısınmıyor, kar olayını zaten sevmiyorum, üstüne oğlum o karlı günlerde de yollarda olunca bir an önce bahar gelsin istiyorum.