Bazen salıncakta sallanırken, bazen beşiğinde sallanırken, bazen de kendiliğinden yanımızda yatarken uyuyakalıyordu Kuzey. Gündüzleri bakıcı ablası sallayarak uyutuyordu, akşamları bizimle birlikte yanımızda uyuyordu, sallanmadan. İki çeşit uykuya dalış olmasın diye bakıcı ablasına "sallamadan dene, bakalım uyuyacak mı" dedim. İyi ki demişim, meğer benim oğlum kendi yatağına yatıp uykuya dalabiliyormuş.
Hafta sonu çalışmadığım için iki gün boyunca beraber vakit geçiriyoruz. Uykusu geldiğinde elini yüzünü yıkayıp, pijamalarını giydiyorum. Yatağına koyuyorum, "Oğlum, ben mutfağı toplayıp geliyorum." , "Ben sana sütlaç yapmaya gidiyorum, sen uyu, tamam mı", şeklinde yapacağım işi söyleyip odasından ayrılıyorum. Bazen hemen uykuya dalıyor, bazen de dönüp duruyor, sonunda uykuya teslim oluyor.
Sallanmak istiyor elbette bazen. Uykusu kaçtığında, uyku saatini geçirdiğimde, ya da anneciğine naz yapmak istediğinde. Bazen hayır diyorum, artık sallanmadan uyuyoruz, odasında bekliyorum biraz, birşeyler anlatıyorum, bazen de ömür boyu sallanarak uyumayacak ya diyerek biraz sallanmasına izin veriyorum.
---------------------
Birkaç gündür hazır postları yayınlıyorum, oğlumun bakıcı ablasıyla yollarımızı ayırdık, 2.5 ayın ardından tekrar bakıcı arayışındayız. Bu zorunlu değişimi oğluma yaşattığım için çok üzgünüm. 3. kez değişiyor. Çok mu şey istiyoruz anlamıyorum, çalışma saatleri uygun, Allah'a şükür yaramaz bir çocuk değil. Gününün çoğu yaşı küçük olduğu için uykuda geçiyor, oğlumla oyunlar oynasın, bahçede dolaştırsın, parka götürsün, güzel günleri olsun oğlumun ben yokken.